'BEKLEDİĞİMİZ KOLLA İLGİLİ DEPREM DEĞİL'

Deprem uzmanı Şükrü Ersoy, konuyla ilgili yaptığı değerlendirmede, Marmara Denizi'nde beklenen büyük depremden ziyade Güney kollarla ilişkili bir deprem olduğunu düşündüğünü belirtti. Kuzey Anadolu Fayı'nın kuzey koluna ilişkin bir deprem beklemediklerini ifade etti. Ayrıca, Yenice'nin 1953'te meydana gelen 7.2 büyüklüğündeki depremi hatırlatarak, bu son depremin benzer bir bölgede gerçekleştiğine dikkat çekti.

"GEMLİK KÖRFEZİ'NDE BİR AKTİVİTE VAR, İZLEMEYE ÇALIŞIYORUZ"

Deprem uzmanı Şükrü Ersoy, Gemlik Körfezi'nde meydana gelen 4-5 büyüklüğündeki depremin Biga Yarımadası'nda bir aktivite olduğunu belirtiyor. Bu depremin Kuzey kolunu konuşmaya kaptırmak yerine Güney'i de ihmal etmemiz gerektiğini vurguluyor. Ancak bu depremin tetikleyici bir etkisi olmayacağını düşünüyor. Her fay hattının ömrünün farklı olduğunu ve bazılarının bin yıllık bir süreye kadar varabileceğini belirtiyor. Fay hatları üzerinde yapılan kazılar ve bulunan eski faylar tarihlemeye yardımcı olabilir. Ancak net bir tarih vermenin zor olduğunu, bunun için yer kazıldığında eski fay hatlarının bulunması ve tarihlerinin belirlenmesi gerektiğini ifade ediyor.

"İSTANBUL NÜFUSUNUN AZALTILMASI GEREK"

Bu ifadeler, üniversitelerin AFAD (Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı) tarafından desteklenmesi gerektiğine dikkat çekiyor ve 4.9 büyüklüğündeki depremin genellikle tahribat yaratmadığını, ancak çok hasarlı binalarda yeni hasarlar oluşturabileceğini belirtiyor. İstanbul'un nüfusunun azaltılması gerektiğini vurguluyor ve bu kadar kalabalık bir şehirde yapılan en iyi planların bile zararlar verebileceğini ifade ediyor. İstanbul'un ekonominin merkezi olduğunu ve bu sorunun sadece Türkiye'nin değil, dünyanın da bir sorunu olduğunu belirtiyor. İstanbul'da zamanında yıkılması gereken yerlerin yapılsaydı, bugün daha iyi sonuçlar alınabileceğini dile getiriyor.

"DEPREM OLAN BÖLGELERDE EN AZ 2 YIL BU ARTÇILARI HİSSEDEBİLİRİZ"

Deprem uzmanı Şükrü Ersoy, "Derinlik önemli mi?" sorusuna, "Tabii ki, çünkü yerin derinliklerinden enerjinin çok daha fazla hissedilir hale gelmesi için enerjinin içeride soğurulması gerekir. Normalde, Türkiye'de 22-24 bin arası deprem olması beklenirken bu sene 75 bin deprem oldu. Bunların 50 bin tanesi artçı deprem ve deprem bölgesinde gerçekleşirken, kalanlar diğer bölgelerde meydana geldi. Ancak bu bile çok yüksek bir sayı. Şu anda, Türkiye'nin herhangi bir yerinde yıkıcı bir deprem haberi alabilirsiniz. Deprem olan bölgelerde en az 2 yıl boyunca bu artçıları hissetmek mümkün olabilir" şeklinde yanıtladı.

"DEPREMİN YAKLAŞTIĞINI SÖYLEYEBİLİRİZ"

Ersoy, "İstanbul'da depremin periyodu 250 yıl mı?" sorusuna, "Elbette, her şey birbiriyle ilişkilidir ancak olasılık hesapları geçmiş verilere dayanarak yapılır. Kıta hareketlerini de göz önünde bulunduruyoruz. Bu verilere dayanarak, gerilimin yüksek olduğu bölgelerde depremin yaklaşmakta olduğunu söyleyebiliriz. Ancak ne zaman olacağını kesin olarak söyleyemeyiz. Şu anda bile büyük bir depremle karşılaşabiliriz. İstanbul için değil, ancak kuzey kol için 250 yıl periyodu üzerinde konuşabiliriz" şeklinde yanıtladı.

TÜYSÜZ: BU FAYIN İSTANBUL'U ETKİLEMESİ OLDUKÇA ZOR

Jeolog Okan Tüysüz, depremin meydana geldiği noktada Kuzey Anadolu Fay Hattı'nın (KAF) 1953'te kırılmış bir kolu olduğunu belirterek, "Büyük bir deprem olma olasılığı yok diyebiliriz. Bu fayın İstanbul'u etkilemesi oldukça zor. Hissederiz, sarsılırız ama hasar oluşturmaz" ifadelerini kullandı.