Eğitim çalışanlarının neredeyse rutin bir şekilde ve pervasızca şiddete maruz kalmalarının ana nedeninin, şiddetin toplumsal maliyetinin artmasına rağmen ilgililerin çözüm üretme konusunda yetersiz kalması veya isteksiz davranması olduğunu belirten Aydın, bu konuda dikkat çekip çözüm önerilerini sunduklarında karşılaştıkları "umursamazlık ve eylemsizlik" şeklindeki tutumun, şiddetin yayılmasına katkı sağladığını dile getirdi.

Aydın, söz konusu şiddet eylemlerinde, şiddet uygulayan kişilerin bu eylemlerinin önemsenmeyeceği ve ciddi bir ceza yaptırımıyla karşılaşmayacakları inancının önemli bir rol oynadığını dile getirdi. Eğitim çalışanlarına yönelik şiddet eylemlerinin, eğitim ve öğretim hizmetlerinin sunumundan kaynaklandığına dikkat çeken Aydın, bu tür şiddet eylemlerine karşı cezai ve hukuki tedbirlerin alınmasının acil olduğunu vurguladı. Aydın, sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Eğitim çalışanları, şiddet olaylarına karşı caydırıcı nitelikte özel bir cezai yaptırımın getirilmesini talep etmekte ve beklemektedir. Öğretmenlik Meslek Kanunu’nda yapılacak olan revizyonun, eğitimcileri şiddet konusunda caydırıcı ve cezalandırıcı bir düzenlemeyle desteklemesi gerekmektedir. Eğitim çalışanlarına karşı cebir, şiddet veya tehdit kullanan kişilere hapis cezası verilmesi; eğitim çalışanlarına yönelik kasten yaralama, hakaret, tehdit, görevi yaptırmamak için direnme suçlarında verilecek cezanın en az yarı oranda artırılması, bu suçlara karşı verilen hapis cezalarının ertelenmemesi; kasten yaralama suçunun tutuklama nedeni sayılması, bu suçların failleri hakkında kamu hizmetlerinden yararlanmanın engellenmesi hükümlerinin uygulanması; özel öğretim kurumlarının personelinin bu suçların mağduru olmaları durumunda kamu görevlisi sayılmaları; kasten yaralama suçunun tutuklama nedeni varsayılan suçlardan sayılması konusu, acilen ve ivedilikle meslek kanunu kapsamına alınarak yürürlüğe konmalıdır.”

Kadrolu öğretmenler, 10 yıllık bekleyişin ardından yasal düzenlemelerle atanma istiyor. Kadrolu öğretmenler, 10 yıllık bekleyişin ardından yasal düzenlemelerle atanma istiyor.


“Millî Eğitim Bakanlığı bu tür olaylarda sessiz kalmamalı, personeline sahip çıkmalı, gerekli açıklamaları yapmalı, gerekli adımları atacak iradeyi ortaya koymalıdır” diyen Aydın, “Eğitim çalışanlarını hedef alan bütün saldırılar sona erdirilinceye, kanlı, karanlık bu şuursuzluk son buluncaya kadar, herkesi sorumluluk almaya davet ediyoruz. Biz bilginin gücünün cehalet cürmüyle sindirilmesine müsaade etmeyeceğiz. Ruhumuzu besleyen, benliğimizi geliştiren, geleceğimizi aydınlatan, milletçe varlığımızın dayanağı olan eğitimin şiddetin esiri olmasına hep birlikte karşı durmalıyız. Bilinmesini isteriz ki, eğitim çalışanlarımız asla yalnız değildir. Yaşanan bu çirkin saldırıyı öğrenir öğrenmez eğitim çalışanlarımızla iletişime geçerek yanlarında olduğumuzu ve yasal sürecin takipçisi olacağımızı bildirdik. Bu menfur saldırının insanlıktan nasibini almamış faillerini lanetliyoruz. Yetkilileri bu tür olayları engelleme hususunda bir an önce tedbir ve sorumluluk almaya davet ediyoruz” ifadelerini kullandı.


 

Editör: Derya Sönmezler