Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin Girne kentinde yaşayan 22 yaşındaki Ali Can Gül, Girne Üniversitesi'nde Yazılım Mühendisliği 3. sınıf öğrencisiydi. Aynı zamanda Limasol Türk Ocağı'nda amatör futbol oynayan Gül, bir sakatlık sonrasında kilo almaya başladı.
Sakatlığı iyileştikten sonra kilo vermede zorluk yaşayan Ali Can Gül, Mersin'de midesine balon taktırmak için özel bir hastaneye başvurdu. Gül, halası ile birlikte 4 Haziran'da Mezitli ilçesindeki hastaneye giderek, görüştükleri doktor tarafından ertesi gün için randevu alındı. 5 Haziran'da tekrar hastaneye gelen Gül, ameliyat için talep edilen 30 bin TL ücreti halası tarafından yatırıldıktan sonra operasyona alındı.
Operasyon sırasında genç adamın hayatını kaybettiği halasına bildirildi. Haberi alan baba Hasan Gül, hemen Mersin'e gelerek hukuki süreç başlattı. Gencin cenazesi, otopsi işlemlerinin ardından Girne'nin Bahçeli köyünde gözyaşları içinde toprağa verildi.,
"10 DAKİKADA İŞİNİ HALLEDERİZ, ÇOK BASİT BİR OPERASYON' DEDİLER"
Mersin'de başlattığı hukuki süreci takip eden baba Hasan Gül, oğlunun mide balonu taktırmak isterken ihmal sonucu hayatını kaybettiğini iddia etti. Gül, oğlunun yaklaşık bir ay önce Mersin'deki özel bir hastaneye mide balonu operasyonu için geldiğini belirterek, "Bir günde oğluma operasyon için gün verdiler. Hiçbir tahlil, hiçbir tetkik, hiçbir şey yapmadan 'gece saat 24.00'den sonra hiçbir şey yemeden gel yarın 10 dakikada işini hallederiz, çok basit bir operasyon' dediler. Ama oğlum 2 dakika içinde hayatını kaybetti. Oğlumun biraz kilo problemi vardı. Futbol oynadığı için bu kiloları erken atmak istiyordu. Bu nedenle bu yöntemi halasıyla birlikte araştırdılar. İnternet üzerinden doktora ulaştılar ve doktor da kendilerine bir gün sonrası için randevu verip hemen operasyona aldı. Ancak oğlum 2 dakika içinde hayatını kaybetti" şeklinde konuştu.
"SONUNA KADAR BURADA KALACAĞIM VE MÜCADELEMİ SÜRDÜRECEĞİM"
"İhmal değil, sadece bu, bir cinayet" diyen baba Gül, sözlerini şöyle sürdürdü: "Oğlumun morgdaki halini gördüm. Ağzı, sakalları kan içindeydi, kulaklarından kan gelmişti, alnında kan vardı. Otopsi öncesindeki hali buydu. Nasıl olur da bir mide balonu operasyonu sonrası oğlum bu duruma düşer? Bana hiç kimse açıklama yapmadı. Hastane ve doktorlar bu konuda yüzde 100 suçlu, yüzde 100 ihmalleri var. Bir aydır buradayım, hukuk mücadelemi sürdürüyorum, zor geçiyor ama asla pes etmeyeceğim. Oğluma bunu yapanlar, cezayı ne zaman alırlarsa alsınlar, sonuna kadar burada kalacak ve mücadelemi sürdüreceğim."
"OĞLUMA BUNU YAPANLARIN EN AĞIR CEZAYI ALMASINI İSTİYORUM"
Olayın 5 Haziran'da gerçekleştiğini hatırlatan baba Gül, oğlunun vefat haberinin KKTC'deyken kendisine ulaştığını belirtti. KKTC'den hastaneye geldiğinde herhangi bir açıklama yapılmadığını ifade eden Gül, "Karşıma ne doktor çıktı, ne başhekim çıktı, ne hastane müdürü çıktı, hiç kimse çıkmadı. Sadece güvenlikçiler ve temizlikçiler karşıma çıktı. Hastanede kimseyi bulamadım. Yani karşıma hiç kimse gelip, 'senin oğlun bundan öldü, işte hatamız var veya yok. İşte şundan dolayı' diye gelmedi. Sadece güvenlikler ve temizlikçiler benimle iletişim kurdu" şeklinde konuştu.
Suç duyurusunda bulunduğunu vurgulayan baba Gül, şunları dile getirdi: "Benim oğluma bunu yapan herkesin cezalandırılmasını istiyorum. Başka istediğim hiçbir şey yok çünkü benim bir tane oğlum vardı, oğlumu aldılar benden. Başka hiçbir şey istemiyorum. Benim oğluma bunu yapanların en ağır cezayı almasını istiyorum."
Olayın üzerinden bir ay geçmesine rağmen hukuk mücadelesini sürdürdüğü için acısını yaşayamadığını belirten baba Gül, KKTC'deki maçlarda oğlunun hayatını kaybetmesiyle ilgili maç öncesi pankartlar açıldığını ifade etti.
