Enerji ve Tabii Kaynaklar, Ulaştırma ve Altyapı ile Sağlık bakanlıklarının 2025 yılı bütçeleri TBMM Genel Kurulunda onaylandı. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, görüşmeler sırasında yapılan eleştirilerin gerçeklikten uzak olduğunu ifade etti.
Milletin beklentilerinin ve Türkiye’nin ihtiyaçlarının çok net anlaşılmadığını düşündüklerini ifade eden Bayraktar, “Bu anlamda muhalefet ile aramızda mutabakat içerisinde olmamız gereken, milli güvenliğimizin ayrılmaz bir parçası olan enerji ve madenler konusunda maalesef derin görüş ayrılıkları var. Muhalefet diyor ki ‘Türkiye nükleer yapmasın. Gelişmiş ülkeler nükleere sırt çevirdi.’ Biz diyoruz ki Türkiye 2050 yılına kadar 20 bin megavat nükleer kapasiteye sahip olmalı. Bu sayede 30 milyar metreküp doğalgaz ithalatını önlemeli ve 140 milyon ton karbon emisyonu azaltmalıdır.” dedi.
Türkiye’nin Azerbaycan’ın başkenti Bakü’de düzenlenen Birleşmiş Milletler (BM) İklim Değişikliği 29. Taraflar Konferansı’nda nükleeri 3 katına çıkarma deklarasyonuna imza attığını anımsatan Bayraktar, “Şimdi ya bunlar gelişmiş ülke değil ya da muhalefet nükleer enerji konusunu hiç anlamamış.” diye konuştu.
Bayraktar, yenilenebilir enerji yatırımlarına yönelik, “Muhalefet diyor ki yenilenebilir enerji yatırımlarını yapmayalım. Saçma sapan, çöp olacak. Güneş enerjisi yatırımı olmasın, jeotermal olmasın, rüzgar olmasın. Biz diyoruz ki Türkiye tüm yenilenebilir enerjiyle, çevre dostu enerji kaynaklarını azami şekilde ekonomisine katmalı, hem iklim değişikliği mücadelesine katkı sağlamalı hem de enerjide ithalatını azaltmalı.” şeklinde konuştu.
“Ülkemiz yıllarca terörden çok çekti”
Muhalefetin elektrik ve doğal gazın vatandaşa maliyete verilmesini savunduğunu belirten Bayraktar, “Biz diyoruz ki biz vatandaşımıza maliyetin altında elektrik ve doğal gaz veriyoruz. Bize, ‘Elektriği maliyetinde verin’ derken aslında ‘Vatandaşa desteği kesin, zam yapın’ diyorsunuz.” ifadelerini kullandı.
Bayraktar, muhalefetin hükümeti Gabar’da doğayı katletmekle itham ettiğine işaret ederek, şunları kaydetti:
“Biz görüyoruz ki güzel ülkemiz yıllarca terörden çok çekti. O bölgeyi artık terör belasından kurtardık. Bugün Türkiye’nin en kaliteli petrolünü üretir hale geldik. Bu sayede çoğunluğu Şırnak’a ait olmak üzere o bölgenin 3 binin üzerinde gencine iş imkanı sağladık. Biz aslında bundan rahatsızlığınızı anlıyoruz. Siz aslında çevre görünümü altında Türkiye’nin enerjide bağımsız olmasından rahatsızlık duyuyorsunuz. Bu çocukların gençlerin gözlerindeki umut ışığından rahatsızsınız.”
Bayraktar, muhalefeti, muhalefet yapmak adına on binlerce enerji emekçisinin yaptığı çalışmayı hiçe saymamaya, Gabar’ı, Filyos’u, Akkuyu’yu, Bandırma Bor Karbür Tesisi’ni, Tuz Gölü’nü, Silivri’yi, Karadeniz’deki sondaj gemilerini, Somali’deki enerji projelerini görmeye çağırarak, “Bütün bunları siz görmeseniz de milletimiz görüyor. Biz de var gücümüzle milletimiz ve ülkemiz için çalışmaya ediyoruz.” dedi.
“328 kilometre bölünmüş yolu hayata geçirdik”
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nü 2028’de, Kuzey Marmara Otoyolu’nu ve Çamlıca Otoyolu’nu 2030’da teslim alacaklarını, teslim aldıklarında Bakanlığın artık bir ödenek ihtiyacı kalmayacağını söyledi.
Toplam 74 projeyi hayata geçirdiklerini ve bunların yapıldığı yıllardaki tutarının 51 milyar dolar olduğunu anımsatan, Uraloğlu, “Eğer bugün yapsaydık 83 milyar dolar olacaktı. Keşke destek verseydiniz de daha fazlasını yapsaydık.” diye konuştu.
Uraloğlu, Türkiye’nin internet ücretleri konusunda dünyanın en ucuz 12. ülkesi olduğuna işaret etti. PTT’nin HGS mobil uygulamasına yönelik siber saldırıya ilişkin ise Uraloğlu, “Sadece mesajlaşmayla ilgili ara yüzler ele geçirilmiş, onun haricinde engellenmiş hiçbir veriye ulaşılamamıştır, çalınamamıştır.” ifadesini kullandı. Uraloğlu, yabancı plakalı araçların ülkeden yük almasının mütekabiliyet esasına göre olduğunun altını çizdi.
Afetlere dayanıklı baz istasyonlarını yapmaya başladıklarını ve bunları yaygınlaştırmaya çalıştıklarını dile getiren Uraloğlu, şöyle konuştu:
“‘2024 hedeflerine ulaşamadınız’ denildi. 320 kilometre bölünmüş yol hedeflemiştik, 328 kilometre bölünmüş yolu hayata geçirdik. Ankara-Sivas yüksek hızlı trenle iklim değişiklinden dolayı bazı sıkıntılar oldu, gideriyoruz. Onu Erzincan’a doğru da yapacağız. Ayrıca, 11 bin 900 olan makine parkını 14 bin 600’e, 24 bin olan personeli de 26 bin 700’e çıkardık, kara yollarımız emin ellerdedir. Pertek Köprüsü’nün proje çalışmalarına devam ediyoruz. TÜVTÜRK’ün ilave şartnamesini satın alan bütün iştirakçileri inceleyebilir ve müracaatlarında düzeltme gerekirse zeyilname ile düzeltilebilir.”
Van Havaalanı’nın uluslararası uçuşa açık olduğuna dikkati çeken Uraloğlu, “İhtiyaç ve talep olması durumunda devam edecektir. Haftalık 91 sefer havaalanımızda gerçekleştirilmektedir. Yine yap-işlet-devret projelerinde havaalanlarında 2023’te 545 milyon avro elde ettik ve 199 milyon avro da harcadık. Dolayısıyla 345 milyon avroluk bir kar söz konusudur.” dedi.
“Algı yaratmayın, algı oluşturmayın”
Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu, “yenidoğan çetesi” davasıyla ilgili tüm gerçekleri Plan ve Bütçe Komisyonundaki görüşmelerde açıkladığını belirtti.
Gerçeklere tahammül edemeyenlerin olduğunu söyleyen Memişoğlu, bazı kişilerin kamuoyuna yalan söylemekten vazgeçmediğini ifade etti.
Bakan Memişoğlu, şöyle devam etti:
“Birilerinin patolojik yalan söyleme hastalığı olan ‘mitomani’ye yakalandıklarını psikiyatrist olmasam da genel cerrahi hocası olarak görüyorum. Allah şifaları versin inşallah. Bize başvururlarsa tedavileri için elimizden geleni yapacağımızı açıkça ifade ediyorum. Gelelim, ‘Seyirci kalındı’ algılarına. Defalarca söyledik, işin başında biz vardık. İşin doğası gereği gizlilik içerisinde yürütülen soruşturma aşamasında savcılık makamı ve emniyet güçleriyle çalıştık, özel denetimleri biz yaptık.”
Bu sırada muhalefet milletvekillerinin tepki göstermesi üzerine Memişoğlu, “Tahammül edin, gerçekleri öğrenin, algı yaratmayın, algı oluşturmayın” dedi.
Soruşturmanın gizliliği kapsamında elde edilen her bilginin eş zamanlı kendilerine gelmediğine işaret eden Memişoğlu, bunun acizlik değil, soruşturmanın gizliliğini korumak için başvurulan zorunlu bir yöntem olduğunu anlattı. Memişoğlu, şunları kaydetti:
“Kıdemli cerrah olarak, çömezleri muhatap almadım. Ancak kamuoyunun doğru bilgilendirilmesi sorumluluğu çerçevesinde birkaç şey söylemek zorundayım. Bakın burada, ‘Beni İstanbul İl Sağlık Müdürlüğüne Mehmet Müezzinoğlu’nun atadığı, 2016 yılındaki soruşturma kapsamında bana talimat verildiği’ iddia edildi. Google’a girin bakın, il müdürü olarak atandığımı, il müdürlüğü dönemimde hangi bakanlarla çalıştığımı görmeniz için birkaç saniyeniz yeter.”
Memişoğlu, eski Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu’nun döneminde il müdürlüğüne atanmadığını dile getirdi.
“Müezzinoğlu ile hiç il müdürü olarak çalışmadım.” diyen Memişoğlu, şöyle konuştu:
“Buna rağmen, bu kadar basit şekilde ortaya çıkabilecek bir yalanı bile söylemekten imtina etmeyen birisinin iddialarına Gazi Meclis’te cevap vermeyi zül sayarım. Türk sağlık sistemine saldıran, hasta-hekim güven ilişkisine zarar vermek için çırpınan bir kişi ancak İngiltere’deki kliniklerle buradakileri karıştırıyor olabilir diye düşünüyorum.”
Genel Kurulda şahsı adına söz alan AK Parti Ankara Milletvekili Orhan Yegin, kimseyi ayrıştırmadan hizmet ettiklerini belirtti. İktidarları süresince engellerle de karşılaştıklarını ifade eden Yegin, millete verdikleri sözleri tuttuklarını vurguladı. Yegin, iktidarları öncesinde vatandaşı gelir grubuna göre sınıflandırarak sağlık hizmeti veren devlet anlayışının olduğunu, bu uygulamanın AK Parti döneminde sona erdiğini kaydetti. Bağımsız İzmir Milletvekili Mehmet Salih Uzun, iktidarın, doğaya karşı acımasız davrandığını savundu. Bazı illerde yeni maden planlarının hazırlandığını dile getiren Uzun, Kırşehir’de maden arama ruhsatı verilmeyen ilçe kalmadığını ileri sürdü. Konuşmaların ardından Genel Kurulda, Enerji ve Tabii Kaynaklar, Ulaştırma ve Altyapı ile Sağlık bakanlıklarının 2025 yılı bütçeleri kabul edildi. Meclis Başkanvekili Bekir Bozdağ, birleşimi saat 11.00’de toplanmak üzere kapattı.