Sağlık Bakanlığı’nın özel hastaneler ve vakıf üniversiteleri ile ilgili yönetmelikte yaptığı düzenleme, hekimlerin çalışma koşullarında önemli yenilikler getiriyor. Buna göre, özel hastanelerde çalışan doktorlar artık sigortalı (4/a) statüsünde sözleşmeli olarak görev yapacak.

Muayenehanesi olan doktorlar ise yalnızca sözleşme yaptıkları iki hastanede çalışabilecek, ancak bu hastanelerde tedavi gören hastaların masrafları SGK tarafından karşılanmayacak. Peki, bu yeni düzenleme hekimlerin çalışma hayatı ve emeklilik hakları üzerinde nasıl bir etki yaratacak?

5510 Sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununa 2015 yılında eklenen Ek Madde 10’a göre, Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) ile sözleşmesi bulunan özel hastanelerde doktorların 4/b (BAĞ-KUR) statüsünde çalıştırılması esas bulunuyor. Şirket ortağı olan veya mesleğini serbest olarak icra eden hekimler ile uzman hekimler özel hastaneler ile vakıf üniversitelerine ait hastanelerde hizmet vermeleri halinde sözleşmelerinde aksine bir hüküm bulunmadıkça 4/b (BAĞ-KUR) kapsamında sigortalı sayılıyorlar. Öyle ki, hastane doktoru 4/a statüsünde çalıştırdığını bildirmesine rağmen SGK bu bildirimi geçerli kabul edebilmek için mutlaka sözleşmesinde 4/a statüsünde çalışmaya ilişkin hüküm bulunması şartını arıyor.

Anne adaylarına erken doğum baskısı İddiası: Bakanlık harekete geçti Anne adaylarına erken doğum baskısı İddiası: Bakanlık harekete geçti

Kanunun bu maddesi ve maddeye dayanarak hazırlanan 2013 / 11 Sayılı Sigortalılık İşlemleri Genelgesinin konuyla ilgili hükümleri hala yürürlükte bulunuyor.

Sağlık Bakanlığının hazırladığı yeni Özel Hastaneler Yönetmeliği 25 Ocak 2025 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlandı. Yönetmeliğin 15. maddesine göre, sağlık personeli özel hastane kadrosunda sözleşme ile 4/a (SSK) kapsamında sigortalı olarak çalıştırılacak. Yönetmeliğin 4. maddesine göre sağlık personeli tanımı “Tabip, diş tabibi,eczacı, hemşire, optisyen ve diğer sağlık meslek mensuplarını” kapsıyor.

Habertürk’ten Ahmet Kıvanç’ın haberine göre, özel hastanede bu şekilde çalışan tabip ve uzman tabipler aynı ilde kadrolu çalıştığı hastane dışında bir özel hastanede daha “kadro dışı” geçici çalışabilecekler.

Özel hastanelerde çalışan tabipler ve uzman tabipler, çalıştıkları hastanedeki çalışma saatleri dışında başka bir özel hastanenin acil servis, klinik servis ve ünitelerinde çalışma belgesi düzenlenmeksizin nöbet tutabilecekler.

Kadro dışı geçici tabip çalıştırma hastaneye tanınmış hak olmayacak

Yönetmeliğe göre, kadro dışı geçici çalışma hükümleri tabiplere yönelik bir hak olacak. Özel hastanelere müktesep kadro hakkı anlamına gelmeyecek.

60 yaşını dolduran tabipler ile engellilik oranı en az yüzde 60 olan tabipler, kadrolu çalışma ve boş kadro şartı aranmaksızın iki özel sağlık kuruluşunda çalışabilecekler.

Yurt dışında en az iki yıl çalışmış olan tabipler döndükten sonra 6 ay içinde başvurmaları halinde Türkiye’de tercih edecekleri özel hastanede bir defaya mahsus olmak üzere kadro dışı geçici çalışabilecekler.

Muayenehanesi olan doktorlara koşullu istisna

Kendi muayenehanesi bulunan tabipler, tedavi bedeli hasta tarafından karşılanmak ve SGK’dan para talep edilmemesi şartıyla, hastasının tedavisini veya ameliyatını sözleşme yaptığı özel hastanede yapabilecekler. Hastanelerin bu şekilde çalışabilecekleri tabip sayısı, ilgili uzmanlık dalındaki toplam kadro sayısının 3’te 1’ini aşamayacak. Muayenehanesi bulunan 60 yaş üstü tabipler, sözleşme yaptığı hastanelerin birinde bu kadro sınırlamasına tabi tutulmayacaklar.

Kanun ile Yönetmelik arasında uyum sağlanmalı

Yönetmelik hükümleri doktorların çalışma koşullarını ve emeklilik haklarını olumlu etkileyecek. Ancak, 5510 Sayılı Kanunun ek 10. maddesi ile yönetmelik hükümleri arasında hızla uyum sağlanması gerekir.

Doktorlar Bağ-Kur zorunluluğundan kurtulacak

Yönetmelik uyarınca doktorlar özel hastanelerde 4/b (BAĞ-KUR) kapsamında çalışmaktan kurtulacaklar. BAĞ-KUR kapsamında çalışan doktorların yıllık izin, mazeret izni, kıdem tazminatı gibi hakları bulunmuyor. Mazeret izni veya yıllık izin kullandıklarında çalışmamış sayıldıkları için ücret alamıyorlar. Kaç yıl çalışırlarsa çalışsınlar hastaneden ayrıldıklarında kıdem tazminatı hakları bulunmuyor.

Yönetmelik uyarınca özel hastaneler doktorlar ile hizmet alım sözleşmesi değil İş Kanununa uygun “hizmet sözleşmesi” imzalayacaklar. Bir yıl çalıştıktan sonra yıllık ücretli izne hak kazanacaklar. Hastanedeki hizmet süresi 5 yıla kadar olanlar yılda en az 14 gün, 5 yıldan fazla 15 yıldan az olanlar 20 gün, 15 yıl ve daha fazla olanlar 26 gün yıllık izin kullanacaklar. Yaşı 50 ve üzerinde olan doktorların çalışma süresine bakılmaksızın yıllık izni 20 günden az olamayacak.

Doktorların 4/a statüsüne geçmeleri emeklilik bakımından da olumlu etkileyecek. 4/b statüsünde çalışan erkek doktorlar 9000 prim gününe tabi iken 4/a statüsünde çalışanlar sigortalı çalışmaya başladıkları tarih 2000 – 2008 arasında ise 7000 gün, 2008 sonrasında ise 7200 günü tamamlayarak 60 yaşında emekli olabiliyorlar. 2008 sonrası çalışmaya başlayanların emeklilik yaşı kademeli olarak kadın ve erkekte 65 yaşa eşitlenirken, prim gününü tamamladıkları tarihteki emeklilik yaşı dikkate alınacak. Emeklilik yaşının uzamaması açısından da 4/a’lı çalışmak daha avantajlı olacak.

2018 yılında yapılan kanun değişikliği ile insan sağlığına ilişkin işlerde çalışanların her 360 günlük hizmetine karşılık 60 günlük yıpranma hakkı getirildi. Yıpranma süresinin yarısı yaş haddinden indiriliyor. Yaş haddinden indirilecek süre 2,5 yılı aşamıyor. Doktorları da kapsayan bu haktan 4/b (BAĞ-KUR) kapsamında çalışanlar yararlanamıyor. Sadece 4/a (SSK) ve 4/c (kamu görevlisi) kapsamında çalışanlar yararlanabiliyorlar. Özel hastane çalışanlarının 4/a’ya tabi olması, erken emeklilik bakımından da avantaj sağlayacak.

Muayenehanesi olan doktorlar eskiden olduğu gibi 4/b statüsünde çalışmaya devam edecekleri için özel hastanelerde çalışan doktorların kavuşacağı yeni haklardan yararlanamayacaklar.

Editör: Şule Coşkun