Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kabine toplantısı sonrasında yaptığı açıklamada, yeni anayasa çalışmalarıyla ilgili önemli mesajlar verdi. Tüm siyasi partilere, yeni anayasa çağrılarına yapıcı bir şekilde yanıt vermeleri temennisinde bulunan Erdoğan, Anayasa'nın ilk 4 maddesiyle ilgili olarak Cumhur İttifakı’nın herhangi bir sorununun bulunmadığını vurguladı. Ayrıca, bu maddeler üzerine yapılan tartışmaların sürece katkı sağlamadığını belirtti.
Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkan başlıklar şöyle:
"Türkiye Yüzyılı’nın inşası için içerde ve dışarıda koşturmaya devam ediyoruz. Daha adil ve müreffeh Türkiye için çalışmaya devam edeceğiz.
"Siyasi partilerin anayasa çağrımıza cevap vermesini bekliyoruz"
12 Eylül rejiminin silah dipçiği ile millete dayattığı mevcut anayasamızın yapılan onca revizyona rağmen Türkiye’ye ve demokrasisine dar geldiğini, Türkiye’nin ihtiyaçlarını karşılamaktan uzak olduğunu her geçen gün net bir şekilde görebiliyoruz. Ön yargıların esiri olarak ileri demokrasi hedefimize varılamayacağını herkesin idrak etmesini bekliyor, tüm siyasi partilerin yeni anayasa çağrımıza yapıcı cevap vermelerini samimiyetle temenni ediyoruz.
İlk 4 maddesi ile ilgili daha önce defalarca kamuoyuna açıkladığımız üzere partimizin ve Cumhur İttifakı'nın herhangi bir sorununun olmadığını, ilk 4 madde üzerinden yapılan tartışmaların da sürece katkı sağlamadığını tekraren ifade etmek istiyorum.
"BM'nin durumu kaygı verici"
İsrail, Gazze'de durmayacak demiştik. İlk günden bu yana bu söylemlerimizin haklı olduğu ortaya çıktı. Netanyahu kabinesinden yapılan açıklamalar İsrail’in Lübnan’ın işgali ile yetinmeyeceğini çok net bir şekilde işaret ediyor. İsrail yönetiminin Lübnan’daki Birleşmiş Milletler Geçici Barış Gücü’ne saldıracak Barış Gücü’ne tehdit edecek kadar küstahlaşması idrak kapıları halen açık olanlar için konunun ciddiyetini ispata kafidir. Kendi personellerinin dahi koruyamayan bir Birleşmiş Milletler görüntüsü uluslararası sistem adına utanç ve kaygı vericidir. Güvenlik Konseyi’nin İsrail’i durdurmak için daha neyi beklediğini açıkçası biz de merak ediyoruz. Düşünebiliyor musunuz İsrail tankları Barış Gücü askerlerine saldırıyor ve hatta bir kısmını yaralıyor ancak Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi tüm bu haydutluğu tribünden sadece seyrediyor. Bunun adı acizliktir. İsrail saldırganlığına teslim olmaktır. Biz işte bunun için yıllardır 'Dünya 5'ten büyüktür' diyoruz. Bu adaletsiz tablonun değişmesi için bundan sonra da hakikatleri gür bir sesle dillendirmeye devam edeceğiz.
"İsrail, bölgeyi ateşe atıyor"
Terörle mücadelemizi engelleyenler İsrail'e destek oluyor. Bölgemizdeki ateşten korunmak için gereken tedbirleri alıyoruz. Tüm bölgemizi kasıp kavuran bu kriz fırtınasından Türkiye'yi suhuletle çıkartmakta kararlıyız. Ülke olarak caydırıcılık gücümüz ne kadar yüksek olursa bölgemizdeki ateşten kendimizi o derece koruyabileceğimizin farkındayız. Kış gelmeden, mümkün olan tüm yolları kullanarak ihtiyacı olan Gazze halkına yardımlarımızı ulaştırmakta kararlıyız.
"Savunma sanayiinde seferberlik sürecek"
Savunma sanayiinde devrimler yaptık. Savunma sanayiinde ihracatımız yıllık bazda 6 milyar doları aştı.
"Kutuplaştırmaya izin vermemeliyiz"
İç cephemizi tahkim etmemiz fevkalede önemlidir. Bunun da yolu siyasette diyalog zeminini güçlendirmekten, müşterek paydayı büyütmekten geçiyor. Sınırlarımızın hemen ötesinde her gün yeni bir çatışma patlak verirken, siyaset kurumunun eski alışkanlıklara yoluna devam etmesi mümkün değildir.
Siyasette diyaloğu artırmamız elzemdir. Bölgemizin içinden geçtiği bu süreçte buna çok ciddi ihtiyaç var. Siyasette başlayan ortak d,iyalog süreci toplumumuzda makes buldu. Son dönemde diyalog zeminini hedef alanların niyeti iyi değil. Kutuplaştırmaya izin vermemeliyiz.
Türkiye'nin umutsuzluk girdabına sürüklenmesini bekleyenlerin gerilimi körüklemesine, 85 milyonun bin yıllık kardeşliğine gölge düşürmesine müsaade etmeyiz. Türkiye'yi kendi iç dinamikleri üzerinden köşeye kıstırarak denklem dışına atma girişimlerine rıza gösteremeyiz.
"Tehditleri bertaraf etme irademiz tam"
Kimse kusura bakmasın uzatılan elin sıkıca tutulmak yerine kopartılmaya çalışılmasına biz izin vermeyiz. Buna kayıtsız da kalmayız. Bölgemizde bunca ateş varken ve bu ateş her gün biraz daha ülkemiz sınırlarına yaklaşırken, herkes aklını başına almalı sorumlu davranmalı, sorumluluk bilinciyle hareket etmelidir. Burada şunu da hatırlatmakta fayda olduğuna inanıyorum. Yumuşama iklimi, ülkemiz ve milletimizin güvenliğinden taviz vereceğimiz, provokasyonlara göz yumacağımız anlamına asla gelmiyor. Bölücü terör dahil, Türkiye’ye, Türk demokrasisine yönelik her türlü tehdidi bertaraf etme irademiz tamdır. Milletimizin hafızasında yer edinmiş kötü sahnelerin tekrar yaşanmasına müsaade etmeyiz ve etmeyeceğiz.
"Cezasızlık algısı ortadan kalkacak"
Cezasızlık algısının ortadan kaldırılması için gereken kanuni düzenlemeleri mutlaka hayata geçireceğiz. Bugün Kabine üyelerimize gerekli talimatlarımızı verdik. Özellikle suçun önlenmesine yönelik çalışmalara ağırlık vereceğiz. Bir başka konu da gıda. Gıda kontrol ekipleri bu sene 990 bin denetim yaptı. Bunları artırarak devam ettireceğiz, vatandaşımızın sağlığının tehlikeye atılmasına göz yummayacağız. Alanında yaptığı çalışmalarıyla 2024 yılı Nobel Ekonomi Ödülüne layık görülen ekonomist Daron Acemoğlu'nu tebrik ediyoruz."