Öz Sağlık-İş Sendikası Bolu Şube Başkanı Hacer Çınar, sendika üyeleriyle birlikte Bolu İzzet Baysal Devlet Hastanesi önünde açıklama yaptı. Çınar, Türk Sağlık-Sen Bolu Şube Başkanlığı tarafından veri giriş personeli ve benzer görevleri yerine getiren emekçi çalışanların Bolu Valiliği’ne şikayet edilmesine tepki gösterdi.
Öz Sağlık-İş Sendikası Bolu Şube Başkanı Hacer Çınar, 25 yıldır yaklaşık 400 işçinin suçlandığını belirterek, iş yükünden kaytarma telaşı ve baskısıyla "kamuyu zarara sokuyorlar, usulsüz iş ve işleme neden oluyorlar" suçlamasıyla soruşturmaya konu edilmelerinin bir sendikaya yakışmadığını ifade etti.
“Hiçbir nedene – sebebe - gerekçeye dayandırmadan şiddetle kınıyoruz”
Öz Sağlık-İş Sendikası Bolu Şube Başkanı Hacer Çınar, sendika üyelerinin şikayet edildiğini belirterek şunları söyledi: “Türk Sağlık-Sen Bolu Şube Başkanlığı tarafından Bolu Valiliği’ne yapılan bir başvuruyla, ilimizdeki sağlık kurumlarında veri giriş personeli ve benzer görevleri yerine getiren emekçi arkadaşlarımızın tamamı tam anlamıyla 'şikayet' edilmiştir. Kendisi de bir emek örgütü olan Türk Sağlık-Sen Bolu Şubesi’nin amacını anlayamadığımız ve kabul edilemez bu davranışını, sağlık ve sosyal hizmet işçilerinin yetkili sendikası olarak şiddetle kınıyoruz. Emekçinin emekçiye düşmanlığı olarak yapılan bu sorumsuz davranışın temeli, İş Kanunu’na göre işçilerin 45 saat çalışma koşulu ve bu arkadaşlarımızın haftada 40 saat çalışmalarına dayandırılmıştır."
“Olayların da tek sorumlusudur”
Öz Sağlık-İş Sendikası Bolu Şube Başkanı Hacer Çınar, açıklamasında şunları söyledi: “İşçi olarak alnımızın ak, kazancımızın helal olduğunu vurgulamak istiyorum. Ancak, Türk Sağlık-Sen Bolu Şube Başkanlığı’nın Bolu Valiliği’ne yaptığı şikayetle kendi üyelerinin baskısıyla 25 yıllık bir uygulama olan ve tamamen kurumların inisiyatifine bırakılmış bir durumu şikayet konusu yapmaları kabul edilemez. Veri giriş personeli ve benzer görevlerde çalışan arkadaşlarımız, Bolu İzzet Baysal Devlet Hastanesi, Eğitim Araştırma Hastanesi ve diğer sağlık kurumlarında 25 yıldır kurumların inisiyatifiyle haftalık 40 saat çalışmaktadırlar. Cumartesi günleri poliklinik hizmetlerinin kapalı olması nedeniyle işe çağrılmamaktadırlar. İdarenin tasarrufunda olan böyle bir durumda işçilerin ve bu inisiyatifi tanıyan idarenin suçlanması akıl almaz bir durumdur. Türk Sağlık-Sen Bolu Şube Başkanlığı’nın bu davranışı ile emeğe ve emekçiye hizmet ettiğini kimse savunamaz. Bu şikayetle iş barışını koruduğunu da kimse söyleyemez. 25 yıldır bu şekilde çalışan yaklaşık 400 işçiyi, kendi üyelerinin iş yükünden kaçma telaşı ve baskısıyla ‘kamuyu zarara sokuyorlar, usulsüz iş ve işleme neden oluyorlar’ suçlamasıyla soruşturmaya konu etmek bir sendikaya hiç yakışmamıştır. Bu kurumlar ilgili denetimlerden, incelemelerden geçen kamu kurumlarıdır. 25 yıldır süregelen çalışma biçiminin usulsüz olduğunu söylemek ve bunu şikayet konusu yapmak Türk Sağlık-Sen’e nasip olmuştur. İşçi olarak alnımız ak, kazancımız helal, işe geldiğimiz gün süresince aldığımız ücretlerimiz ise anamızın ak sütü kadar temizdir. İşçi-memur ayrımı yaparak, kurumlardaki iş barışını bozan bu sendika, şikayetini geri almadığı sürece tüm kurumlarda yaşanması muhtemel olayların tek sorumlusudur.”
“İşçiyi yem olmaktan kurtarmalarını bekliyoruz”
Başkan Çınar, kast sistemi gibi ayrıştırıcı bir zihniyetle mücadele edeceklerini vurgulayarak şunları söyledi: “Türk Sağlık Sen’in şikayet dilekçesinin ardından 25 yıldır sorunsuz işleyen çalışma süresi sisteminin, yeni atanan memur statülü tıbbi sekreterleri neden rahatsız ettiğini gerçekten anlayamıyoruz. Birimlerde barış içinde çalışılırken böyle bir nifakın araya sokulmuş olmasını da iyi niyetle bağdaştıramıyoruz. Veri Giriş Görevlisi olarak çalışan ve bu dilekçeye konu olan sevgili işçi arkadaşlarımız; yetkili sendika Öz Sağlık-İş olarak bizler sizin yanınızdayız. Genel merkezimiz yanınızda. Hukuk dairesi başkanlığımız yanınızda. Bizi usulsüzlükle suçlayan, emeğimizi küçümseyen, kast sistemi gibi bizi ayrıştıran bu zihniyetle mücadele edeceğiz. Kendimizi, yaptığımız işi ve çalışma biçimimizi yeniden ve yeniden anlatacağız. İl Sağlık Müdürlüğü’nün inceleme başlatması üzerine sessiz kalan kurumlarımıza ve yöneticilerine de seslenmek istiyorum. Sizden personelinize ve yaptığınız uygulamaya sahip çıkmanızı bekliyoruz.”
Hafta sonları kapalı olan polikliniklerin sorumlusu işçi kadrosundaki veri giriş ve diğer emekçiler değildir. İdare karar alır, personel uygular, işleme uyar. Kurum idarecilerinin, bu sessizliklerini bozarak kendi iş ve işlemlerini İl Sağlık Müdürlüğü’ne doğru açıklamalarını ve işçiyi mağdur durumdan kurtarmalarını bekliyoruz. Emek mücadelesindeki güven ortamını ortadan kaldıran, iş barışını bozmaya çalışan, çalışanları birbirine düşürmeye çabalayan zihniyeti ve Türk Sağlık Sen Bolu Şube Başkanlığı’nı kınadığımızı yeniden tüm kamuoyuna duyurmak istiyoruz.” şeklinde konuştu.
