Eğitim-Sen, “Üniversite Öğrencilerinin Sorunları Araştırması” başlıklı raporunu yayımladı. Bu rapor, öğrencilerin beslenme, barınma ve ekonomik zorluklar nedeniyle temel ihtiyaçlarını karşılamakta güçlük çektiklerini ortaya koydu.

Araştırmanın psiko-sosyal bölümünde dikkat çeken bir bulgu, öğrencilerin yüzde 81,2'sinin geleceği hakkında endişeli olduğunu gösteriyor. Eğitim-Sen'in Ankara 5 Nolu Üniversiteler Şubesi tarafından hazırlanan rapor, 60 sayfa boyunca öğrencilerin yaşadığı sıkıntılara ışık tutuyor.

Farklı şehirlerde üniversite eğitimi gören 279 öğrenci ile internet üzerinden gerçekleştirilen anket, öğrencilerin ekonomik sıkıntı, barınma ve beslenme gibi konularda ciddi problemler yaşadığını ortaya koyuyor. Bu bulgular, üniversite öğrencilerinin yaşam standartlarının ne denli olumsuz etkilendiğini gösteriyor.

ÖĞRENCİLER GELECEK KAYGISI HİSSEDİYOR

Genel ekonomik sorunlar kapsamında sorulan sorular ışığında, öğrencilerin yüzde 73,3’ünün “Gelecekte iş bulamayacağından” endişe duyduğu görüldü.

Aile Hekimlerine Yeni Nöbet Görevi: Sorunlar Derinleşiyor Aile Hekimlerine Yeni Nöbet Görevi: Sorunlar Derinleşiyor

“Yeterli burs imkanı yok, aileme yük olmaya devam ediyorum, aylık gelirim eğitim masraflarımı karşılamıyor” gibi temel sorunları olduğunu ifade eden öğrenciler, sinema ve tiyatro gibi kültürel etkinliklere katılamadıklarını da belirtti.

Araştırmanın psiko-sosyal kategorisinde çıkan sonuçlar, öğrencilerin yüzde 81,2’sinin “Geleceğinden endişe ettiğini” ortaya koydu. Yüzde 42,4 kendisini yalnız hissederken, yüzde 34,8 oranında öğrenci ise ruh sağlığının iyi olmadığını ifade etti.

ÜNİVERSİTELERİN BÜTÇESİ YETERSİZ GÖRÜNÜYOR

Üniversitelerin mevcut sorunlarına yönelik öğrencilere yöneltilen sorular kapsamında, öğrencilerin yüzde 71,5’i  “Üniversitelerin bütçesi yetersiz” olduğunu belirtti. Öğrencilerin en az yüzde 50’si ise “Üniversitelerde eğitim ve öğretim kalitesinin düşük, sosyal olanakların yetersiz ve derslerin yoğun” olduğunu ifade etti.

ÖĞRENCİLER BARINAMIYOR

Öğrencilere deneyimledikleri barınma sorununa yönelik sorulan sorulardan çıkan sonuç ise gündeme gelen sorunlardan farklı değil. Öğrencilerin yüzde 75,4’ü “Devlet yurtlarında odaların kalabalık olduğunu” düşünüyor.

Devlet yurtlarının kalabalıklığından ve koşullarından memnun kalmayan öğrenciler özel yurtları tercih etmek istiyor. Buna karşın öğrencilerin yüzde 66,2’si “Özel yurtların ücretlerinin çok yüksek olduğunu” belirtti. Öğrencilerin yüzde 59’u ise yurdun giriş ve çıkış saatlerine uymakta zorlandığını söylüyor.

ÖĞRENCİLER YETERLİ VE DENGELİ BESLENMEKTE ZORLUK ÇEKİYOR

Öğrencilerin beslenme kapsamında yaşadığı sorunlara da ışık tutuan araştırma sonucunda, öğrencilerin yüzde 71,4’ünün “Yeterli ve dengeli beslenemediğini düşündüğü” ortaya çıktı.

öğrencilerin yüzde 50’sinden fazlası, “Okul yemekhanesinde verilen yemeklerin doyurucu ve sağlıklı olmadığını, bazı günler yemek yemediğini, yurtta yemeklerin sağlıklı olmadığını” düşünüyor.

‘ÖĞRENCİLER ÖZEL YURTLARDA KALMAYA ZORLANIYOR’

Araştırmanın sonuç bölümünde, ekonomik sorunlara çözüm olarak devletin kredi ve burs miktarını arttırıp eşit bir şekilde dağıtması gerektiği önerisi sunuldu. Barınma sorunlarına yönelik, “Öğrenciler ya kalabalık devlet yurtlarında ya da daha fazla ücret ödeyerek özel/vakıf yurtlarında kalmak zorunda bırakıldıkları açıktır. Ayrıca önemli bir kısmı okuluna uzak mesafelerde yaşamak durumundadır. Dolayısıyla üniversitelere ulaşım imkanlarının artırılması zorunluluktur” ifadeleri kullanıldı.

Öğrencilerin beslenmeye yönelik sorunlarına çözüm olarak ise, “Özellikle okul civarında doğrudan kamunun işlettiği restoran ya da kafelerin açılması bu soruna kısmen bir çözüm olabilir. Okullardaki yemek kalitesinin artırılması, üniversite içerisinde özel sektöre kiralanan mekanların denetlenmesi ve fiyatlarının kamunun işlettiği kantin/yemekhane gibi mekanların fiyatlarına uygun hale getirilmesi gerekmektedir” denildi.

Öğrencilerin psiko-sosyal sorunlarına yönelik ise psikolojik destek veren birimlerin arttırılması ve birimlere erişimin kolaylaştırılması gerektiği vurgulandı.

Editör: Şule Coşkun