Asgari Ücret Tespit Komisyonu'nun sağlıklı bir sonuç üretemediğini ifade eden Arslan, "Asıl tartışılması gereken asgari ücretin ne olması gerektiği değil, asgari ücretin nasıl oluşturulacağıdır" dedi.
Antalya’da düzenlenen Hizmet-İş Sendikası Genişletilmiş Başkanlar Kurulu Toplantısı'nda konuşan Arslan, asgari ücretin belirleniş şeklinin yeniden gözden geçirilmesi gerektiğini vurguladı.
Asgari ücret tartışmaları ortaya çıkmadan "Asgari ücret şu kadar olmalıdır" tartışmalarının Türkiye'de rahatsızlık verici boyuta ulaştığının altını çizen Arslan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Asıl tartışılması gereken asgari ücretin ne olması gerektiği değil, asgari ücretin nasıl oluşturulacağıdır. Bugün Asgari Ücret Tespit Komisyonu'nda siz ne derseniz deyin sağlıklı bir asgari ücret çıkmıyor, çünkü yapıda sorun var. İlk düğmeyi yanlış iliklerseniz hep yanlış olur. 1970'li yılların mevzuatıyla oluşturulmuş Asgari Ücret Tespit Komisyonu'na kimse dokunmuyor, Hak-İş'in dışında kimse tartışmıyor. Çünkü bu yanlıştan beslenenler var, istifade edenler var. O zaman bu sistemin devam etmesini isteyenler ve istemeyenler arasında yeni bir yol ayrımındayız."
'Sağlıklı bir asgari ücret çıkmaz'
Arslan, Asgari Ücret Tespit Komisyonu'nun yapısının yeniden ele alınması gerektiğine dikkati çekerek, şöyle devam etti: "Bu komisyonun yapısı sakat. Her ne kadar komisyon toplantılarına bir kısım işçiler katılsa da bu sistemden iyi bir sonuç çıkmaz. Merhum Demirel'in güzel bir sözü vardı, 'Kurumuş söğütten düdük olmaz.' Bu Asgari Ücret Tespit Komisyonu'ndan da sağlıklı bir asgari ücret çıkmaz. Dolayısıyla bizim esas tartışmamızı gereken Türkiye'de Asgari Ücret Tespit Komisyonu'nun nasıl olması gerektiğidir. Bunu daha çok katılımcı, daha fazla kapsayıcı ve daha geniş kitleleri içine alan model ortaya çıkarabilirsek, asgari ücret tespiti yapıldığı zaman toplumun geniş kesiminin 'Evet bu bizim için yeterli' dediği bir noktaya gelebiliriz. Aksi halde süreli Asgari Ücret Tespit Komisyonu'nda sürekli tartışırız."