Anadolu Sağlık Sen Başkanı Taşkın: "Kamu Çalışanlarının Vergi Yükü Hafifletilmeli" Anadolu Sağlık Sen Başkanı Taşkın: "Kamu Çalışanlarının Vergi Yükü Hafifletilmeli"

31 Mart yerel seçimlerinden sonra işçi kıyımıyla gündeme gelen Eskişehir'deki CHP'li Tepebaşı Belediyesi'nde işten çıkarmaların artarak devam edeceği konuşuluyor. Çıkarılan işçilere, yeterli ödenek alınamadığı gerekçesiyle küçülmeye gidileceği belirtilirken, işçiler bu açıklamaları inandırıcı bulmuyor. Şu ana kadar 55 işçinin işten çıkarıldığı ve Genel-İş sendikasının örgütlü olduğu belediyede, işçiler, özellikle Down sendromlu, engelli ve doğum izninde olan dezavantajlı işçilerin işten çıkarılmasına dikkat çekiyor. Sendikanın da belediyeden yana tavır aldığını belirten işçiler, bu duruma tepkili: "Yetkili sendikamız bile işten çıkarmalara bahane bulma çabasında."

"AÇIKLAMA BİLE YAPMADILAR"
Bir telefonla çağrıldığını ve kendisine küçülme gerekçesinin sunulduğunu ifade eden bir işçi, "Kendilerine işten çıkarılacakların neye göre belirlendiğini, benim neden çıkarıldığımı sordum. Son derece nezaketsiz ve anlayışsız bir şekilde bana bir açıklama yapmak zorunda olmadıklarını söylediler. Düşünsenize, bir insanın işine son veriyorlar ve bir açıklama bile yapmıyorlar. Ben yıllardır işimi layıkıyla yaptım, emek verdim ve hiçbir sebep sunulmadan işten çıkarıldım. Bu çok onur kırıcı" şeklinde konuştu.

Kendisine bildirim yapıldıktan sonra tüm yöneticileriyle görüştüğünü, çıkarılma sebebini öğrenmek istediğini dile getiren işçi, "Yöneticilerim durumdan haberdar olmadıklarını söyledi. Kim hangi yetkili yöneticinin yakını, kim kimi seviyor ya da sevmiyor, kimin ne kadar nüfuzu var ya da yok... Kriterlerin bunlar olduğunu düşünüyorum" dedi.

Belediye işçisi, "Kendisine sosyal demokratım diyen, kriz koşullarının vatandaşı ezmesine izin vermeyeceğim diyen, sosyal adaleti sağlayacağım diyen bir partinin yönettiği belediyede bunu yaşıyorum" şeklinde ifade etti.


"ÇIKARILAN İŞÇİLER NEYE GÖRE SEÇİLDİ?"                                                                                                                            İşten çıkarılan bir başka işçi de işten çıkarma kriterlerini sorguluyor: "Biz neye göre seçildik belli değil. Son giren işçiler değiliz. Seçim döneminde CHP propagandası yapmadığımız için mi seçildik? Evet, etik bulmayıp bunu yapmak istemeyenler oldu ama yaptığı halde çıkarılanlar da oldu. Özellikle dezavantajlı kişilerin çıkarıldığı bir durum da var gibi görünüyor. Down sendromlu, engelli, doğum izninde olan, yalnız yaşayan kadınlar... Ama bu kişilerin yaptığı işler birçok çalışandan daha verimli bunu da biliyoruz. Bir de çıkarılan işçiler üzerinden bir itibarsızlaştırma çabası var. Bunu da asla kabul etmiyoruz."

"SENDİKACILAR BİZİ BİR ARAYA GETİRMİYOR"
Üyesi oldukları Genel-İş yöneticilerinin ise kayıtsız kaldığını ifade eden işçi, “Sendikacılar bu süreçte kötü bir sınav verdi. 55 üyesi işten çıkarılmış, sayının 300’ün üzerine çıkacağı söyleniyor ve sendikacılar diyor ki ‘Çıkarılanların da şöyle kusurları varmış, böyle sıkıntıları varmış.’ Çıkarılan işçiler için tutulmuş ne bir tutanak var ne bir disiplin soruşturması. Sendikacıların yaptığı tek şey dava dilekçesi formu uzatmak bize. İşçilerin kendi isteğiyle çıktığını, sadece birkaç kişi için sorun olduğunu söylüyorlar. İşte ‘sorunlu’ dedikleri de geri dönüş davası açmak isteyenler. Sendika avukatı da CHP’li kimliğiyle biliniyor, hakkımızı nasıl savunacağı konusunda endişeliyiz.”

Kimlerin işten çıkarıldığına hakim olamadıklarını belirten bir işçi, “1800’e yakın çalışan var ve kim çıkarıldı bilmiyoruz. Birbirimize ulaşıp belki bu haksızlık karşısında hep beraber bir şey yaparız diye düşünüyorum ama ulaşacak bir aracımız yok. Sendikacılar bizi bir araya getirmiyor. Hadi bizi bir araya getirip bir direniş örgütlemedin, bari en azından sürecin takipçisi olacağını belirttiğin bir açıklama yap. Hiçbiri yok. Çıkarılan işçilerin bir kısmı muhtemelen geri dönme umuduyla sessiz. Hâlâ çalışan işçiler hedef haline gelip bir sonraki çıkarılan olmamak için sessiz. Yerel basın sessiz. Toplumsal muhalefet sessiz” dedi.


 

Editör: Derya Sönmezler